Okula Başlarken

Uzman Psikolog Fulya Sena Taşkınsoy

Ergenlik dönemi, kişinin kökten bir değişim geçirdiği ve aslında en çok da ailesine ihtiyaç duyduğu bir dönemdir. Gençliğe atılan bu ilk adımda hem fiziksel, hem duygusal, hem cinsel hem de sosyal değişimler söz konusudur. 12–24 yaşları arasındaki grup ergenlik dönemi olarak kabul edilir. Ergenliğin yaş sınırları oldukça geniş tutulmaya çalışılmıştır. Bunun sebebi bireysel farklılıklardır.

Bu süreç, çocukluktan çıktıktan sonra, yetişkin bir insan olmadan önce bir kimlik kazanma dönemidir. Bu kimlik, çocuğu hem bireysel olarak hem de toplum içindeki yeri açısından etkiler. Erkek çocuk delikanlı, kız çocuk genç kız olarak kabul edilmeye başlanır. Cinsiyetin gerektirdiği roller her iki cinsin de üzerine yüklenmeye başlanmıştır. Bu rollere uyum sağlamak ergen için en başlarda zor olabilir. Çocuk buna direnç geliştirebilir.

Fiziksel, duygusal, cinsel, sosyal… Bu kadar çok şeyin bir arada değişmesi başlı başına bir stres kaynağıdır. Bu yeni kişiliğe ve yetişkin olmaya uyum sağlama süreci ise başka sıkıntıları beraberinde getirir. Baştan başa değişen ve gelişen bir kişilik, kişinin sadece kendisi için değil ailesi için de çok zordur. Çocuğumuzu tanıyamaz olduk dedirten, ebeveynlerin nasıl davranacaklarını bilemedikleri bir evredir bu… Çocuklarının kendilerini hiçe saydığını, kendileriyle hiçbir şey paylaşmak istemediğini, hatta kendilerine düşman gözüyle baktığını görmek bir anne babanın karşı karşıya kalabileceği en zor durumlardan biridir. Zira dünyada ergen olmaktan daha zor bir şey varsa o da ergenlik çağındaki bir gencin anne babası olmaktır. Böylesi güçlüklerin yaşandığı bir aile ortamını güzelleştirecek tek şey ise doğru iletişimdir.

Ergenlik içinde barındırdığı tüm o değişimlerle birlikte karmaşa, yetersizlik ve güvensizlik duygularına ve birçok çocukta istenmeyen davranışlara yol açar. Ergenliğin başlarındaki büyümenin hızlı oluşu, ergenin hem duygularında hem de davranış ve tutumlarında belirgin farklılıklar sergilemesine neden olur.  Çocuğunuz ergenlik dönemini ne denli zor geçiriyor olursa olsun aranızdaki iletişim sağlıklı bir şekilde devam ediyorsa, birlikte bu zorluk mutlaka aşılır ve sağlıklı bir yetişkin yaşama kazandırılmış olur. Bu yüzden, eğer bu dönemde sıkıntılar yaşanıyor ise, önlem alınması yetişkin olarak geliştireceği kişilik özellikleri açısından gereklidir.

Aynı zamanda bu dönem çocukluktaki sorunların yeniden ortaya konulup çalışılabileceği ve aşılması için fırsata dönüştürülebileceği bir dönemdir. Bu dönemde olumsuz meseleler de birer fırsat olarak düşünülmelidir. Tam da bu noktada terapi sürecine dahil olmak sizleri ebeveyn olarak güçlendirecek, genç erişkinin ise sağlıklı kişilik gelişimini desteklemek adına alınabilecek en etkili ve işlevsel önlem olacaktır. Aile üyeleriyle olumlu iletişim kurabilme, kendini ifade edebilme, sağlıklı arkadaş ilişkileri kurabilme, sınav kaygısı, kimlik karmaşası, özgüven geliştirme, ders çalışma motivasyonunu arttırma, kariyer planlama-mesleğe yönlendirme, davranış problemleri ve duygusal sorunlar genç erişkinler ile terapi sürecindeki çalışma alanlarındandır.

Uzman Psikolog Fulya Sena Taşkınsoy 

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

0542 204 31 34